15 Kasım 2006 Çarşamba

Aceleci şehirde yavaş davranarak kâr edenler...

Nerdeyse 1 aydır yazmamamın bir tek nedeni var: bilgisayarım saçmasapan şekillerde hatalar üretti ama şimdilik iyi kendisi...
Gelelim konumuza: Neden bu kadar kötü niyetli insan var ortalıkta????
-İstanbul'da yaşayanlar AKBİL'in ne olduğunu bilirler.Bilmeyenlere: elektronik bir bilet işte, kontör yükleyip otobüste metroda falan kullanılıyor. Artık cidden isyan ettiğim nokta şu:
Okuldan çıkıp Kadıköy'e giden vapura yetişmek için az zamanım kaldı ve otobüs duragından iskeleye kadar herkes gibi acele acele yürümeden önce akbilimi doldurmak istedim, gişeye yanaştım. Çirkin olan şey, görevlinin akbili doldurduktan sonra 5 saniye kadar hiçbir şey yapmayıp halâ beklediğimi gördükten sonra paranın üstünü vermeye başlaması. Şimdi yanlış anlamayın sakın beni, hızlı değil diye kızmıyorum.Kızdığım şey, arada verdiği molanın bir amacı olduğunu farketmiş olmam. Amcam benim para üstümü unutturup aceleci insanların şehrinde yavaş davranma + karşıdakinin dalgınlığını kullanarak akşam kasa fazlası olarak cebe indirmeye çalışıyor! Bu kadar mı açız be! Bu kadar mı düştü ahlâk anlayışımız? Siz siz olun, paranızı saatler sürse de tamı tamına almadan akbil gişelerinin önünden ayrılmayın... Aman dikkat! Kadrolaşmayan (!) dindar(!) görevliler işlerini her zaman tam yapsın!!!
Ben akbil gişelerini sevmiyorum artık... Hani diyorlar ya robotlaşma işsizlik getirecek falan filan... Ben böyle istihdam yerine işsizlik istiyorum kardeşim..O şekilde işine saygısızlık eden insana o iş bir boy büyüktür... Akbil24 denen ATM tarzı güzel otomatlarımız var, gayet iyi niyetli, somurtkan ol(a)mayan, paranızı tam dolduran bir gişe...Üstelik "Günaydın" dediğinizde o da cevap ver(e)miyor, gişe memuru da... Ben otomatları seviyorum.. Siz de sevin...